500 Yıl Önceden Bugünleri Bildi! Nostradamus’un 2025 Kehanetleri Kan Dondurdu!

16. yüzyılın en gizemli figürlerinden biri olan Fransız astrolog, hekim ve kâhin Michel de Nostredame, bilinen adıyla Nostradamus, kaleme aldığı Les Prophéties (Kehanetler) adlı eseriyle aradan geçen 500 yıla rağmen hâlâ gündemde kalmayı başarıyor. 1555 yılında yayımlanan bu kitap, tarih boyunca sayısız olaya “önceden işaret ettiği” iddialarıyla dünya genelinde milyonların ilgisini çekti. İngiliz basınında yer alan son haberler ise Nostradamus’un 2025 yılına dair öngörülerinin yeniden gündeme gelmesine yol açtı.

Bazı uzmanlar, kâhinin 2025 yılı için kaleme aldığı dizelerde “büyük bir küresel çalkantı ve siyasi dengelerin sarsılması” yönünde ipuçları bulunduğunu belirtiyor. Bu öngörülerin, günümüzde yaşanan ekonomik krizler, bölgesel savaşlar ve iklim değişiklikleriyle örtüştüğü ileri sürülüyor.

Küresel Çatışma ve Mars’ın Etkisi

İngiliz medyasında yer alan analizlere göre Nostradamus’un “Mars, yıldızlara hükmettiği zaman insan kanı kutsal alanı sulayacak. Doğu tarafında üç ateş yükselirken, Batı sessizce ışığını kaybedecek.” şeklindeki dizeleri, birçok uzman tarafından küresel ölçekte bir savaşın sembolik habercisi olarak yorumlanıyor.

Bu ifadelerde geçen “Mars”ın savaş gezegeni olarak bilindiğine dikkat çeken tarihçiler, söz konusu dizelerin 2020’lerin ortalarında yaşanabilecek büyük bir askeri çatışmayı ima edebileceğini belirtiyor. “Doğu tarafında üç ateş” ifadesi ise, Asya kıtasında birden fazla bölgesel gerilimin aynı anda alevlenmesi ihtimaline gönderme olarak değerlendiriliyor.

Bazı yorumcular, bu dizelerdeki “Batı’nın ışığını kaybetmesi” cümlesini ise Avrupa ve Amerika’da ekonomik çöküş, enerji krizi veya siyasi istikrarsızlık olarak okuyor. Nostradamus’un kehanetleri genellikle mecazi bir dille yazıldığı için, her dönemde farklı yorumlara açık olmayı sürdürüyor.

2026'da Büyük Savaş Tahmini

Kâhinin 2025 yılı için öngördüğü “çatışma dönemi”, uluslararası güvenlik raporlarıyla da dikkat çekici biçimde örtüşüyor. ABD merkezli RAND Corporation ve Atlantik Konseyi tarafından hazırlanan son analizlerde, 2026 yılına kadar büyük bir küresel savaşın çıkma olasılığının yüzde 30’a yaklaştığı belirtiliyor.

Bu raporlar, özellikle Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Asya-Pasifik bölgesindeki gerilimlerin hızla tırmandığına dikkat çekiyor. Uzmanlara göre Çin-Tayvan hattındaki askeri baskı, Rusya-Ukrayna savaşının seyri ve Ortadoğu’daki enerji rekabeti, küresel bir çatışmanın fitilini ateşleyebilir. Nostradamus’un 16. yüzyıldaki kehanetlerinin bu tabloyla “örtüşmesi” ise hem akademisyenler hem de halk arasında merak uyandırıyor.

Kehanetlerin Bilimsel Yorumu

Tarihçiler, Nostradamus’un kehanetlerinin “geleceği birebir öngörmekten ziyade, dönemin sosyopolitik atmosferini yansıtan metaforik metinler” olduğunu vurguluyor. 1500’lü yıllarda Avrupa’da yaşanan veba salgınları, mezhep savaşları ve ekonomik krizler, kâhinin yazılarına doğal olarak karamsar bir ton kazandırdı.

Buna rağmen Nostradamus’un dizelerinin, yüzyıllar sonra bile güncel olaylara “uyarlanabilir” olması, onu gizemli kılıyor. Sosyologlar bu durumu “tarihin kendini tekrar etme eğilimi” ve “insanlığın sürekli aynı korkulara yönelmesi” olarak açıklıyor.

Psikologlar ise, kehanetlerin “belirsizlik dönemlerinde insanlar için kontrol hissi yaratma” işlevi gördüğünü, bu yüzden her kriz döneminde Nostradamus’un adının yeniden gündeme geldiğini ifade ediyor.

2025’te İnsanlık Ne Bekliyor?

Uzmanlara göre 2025 yılı, teknolojik dönüşümün hızlandığı, yapay zekâ ve otomasyonun sosyal dengeleri değiştirdiği bir dönem olacak. Nostradamus’un “gökyüzünde ateşten bir top parlayacak” dizeleri, bazı analistler tarafından uzay teknolojileri ve yapay zekâ tabanlı silah sistemleri ile ilişkilendiriliyor.

Ayrıca iklim krizine dair “denizler karayı yutacak” tarzı kehanetlerin, küresel ısınma ve deniz seviyesindeki artışa gönderme yaptığı düşünülüyor. Nostradamus’un dizelerinde geçen bu tür semboller, modern çağda bilimsel gerçeklerle birleşince “mistik bir uyarı” haline dönüşüyor.

Sonuç olarak, Nostradamus’un 500 yıl önce kaleme aldığı dizelerin bugün hâlâ yankı bulması, hem insanlığın geleceğe dair korkularının değişmediğini hem de tarihsel döngülerin sürekliliğini gösteriyor.